TERAPİLER

Otizm hastası bir çocuk arkadaş edinme ve arkadaşlık sürdürme konusunda problem yaşamaktadır. Bu konuyu doktoruna şu sözlerle ifade ediyor: ‘Eğer arkadaşınız yoksa bu durum çok problem teşkil etmez. Arkadaş sahibi olmak sizi mutlu eder; ancak sizi daha iyi bir insan yapmaz. Zamanında kim çok popülerdi ve birçokları tarafından seviliyordu? Hitler.’

Doktorlardan biri bipolar kişilik bozukluğu yaşayan hastasıyla görüşme yapmaktadır. Hastaya kendisini tarif etmesini istediğinde hasta ‘Gerçeğin ve güzelliğin fedakar aşığıyım.’ cevabını veriyor. Daha sonra başka insanların onu nasıl tanımladıklarını sorduğunda ise ‘muhtemelen adi bir şerefsiz olarak görüyorlardır.’ cevabını veriyor.

Çalıştığı özel klinikteki bipolar rahatsızlığı bulunan hastayla tanı üzerine konuşurken hasta doktora tedavisi için şunları söylüyor: ‘İlaçları beni tedavi etmesi için almıyorum, çünkü bende tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık yok. Benim çevremdeki herkes deli olduğu için, ilaç onlara uyum sağlamama yardımcı oluyor. İşte ilaçları bu yüzden alıyorum.’

Hasta ve doktor, hastanın beden imgesi hakkında konuşmaktadırlar. Beden imgesi basitçe kişinin fiziksel görünüşünü nasıl algıladığı ve bedeni hakkındaki düşünceleridir. Hasta bu noktada doktora beden imgesi hakkında bir açıklamada bulunarak ‘Bütün hayatımızı mutlu olmak için bir yer ve başka kazanımlar elde etmemiz gerekir düşüncesiyle harcıyoruz. Oysa gerçek mutluluk siz o noktanın ya da o kazanımın hayalini kurarken dahi onun asla gerçek olmayacağını düşünmekten geçiyor. Mutluluk aslında ‘an’da ve tamamen şu an sahip olduklarımızda. ‘ Terapide hastanın söyledikleri karşısında oldukça şaşıran doktor, bu sözleri ‘dürüstlük’ olarak özetliyor.